15 Haziran 2015 Pazartesi

Üçgenin Sembolizmi

Üçgen, 3 noktayı birleştiren, 3 açı ile 3 kenardan oluşan geometrik şekle verilen addır.[1] Başka bir deyişle üçgen, düzlemde birbirine doğrusal olmayan üç noktayı birleştiren üç doğru parçasının birleşimidir.
Üçlemenin bir sembolik yanı da kutsal birleşme ve doğan çocuktur, bir başka deyişle baba-anne ve çocuk da bir üçlemedir. Bir başka üçleme de beden, can ve ruh üçlemesi olarak gösterilebilir. Günümüz bilimine göre Tanrı, insan ve evren üçlüsü, bir üçgenin köşeleri gibi birbirlerinden ayrı ve kopuk değildir.
Üç sayısı, sembolik anlamlarının bir bölümünü "üçgen" şekline devretmiştir. Üçgen sembolizmiyle üç sayısının sembolizmi arasında benzerlikler vardır. İnsanoğlunun, bazı geometrik şekillere kutsallık yüklediği bilinmektedir. Kutsal geometri anlayışında dini gelenekte varoluşumuzun üç seviyesini (ruh, zihin ve beden) simgeleyen, kozmosun özgün uyumunu gösteren üç geometrik şeklin (daire, üçgen ve kare) temel alındığı ileri sürülür. Kutsal mimarinin temellerinden biri olan üçgen, daire ve kare arasındaki geçiş formu olarak görülür. Zamanla tanrılar ve tanrıçalar arasında bir üçleme haline gelir. Kutsallığı ilan edilen bu üç geometrik şekilden biri olan üçgen, tüm dünyada en çok tartışılan sembollerden biridir. Masonların gizli işareti, masonluğun belirtisi olarak görülür. Kendisini “Alegori perdesi arkasına gizlenmiş sembollerle tasvir edilen bir ahlak sistemi olarak” tanımlayan Masonlukta “üç”ün özel bir anlamı vardır. Bu yüzden Masonik semboller arasında en sık rastlanan şekillerden biri de “üç nokta”dır.
Üçgen, tüm geometrik şekiller arasında en tutarlı olanıdır. Bundan ötürü üçgenin, öncelikle "sağlamlık", "değişmezlik" ve "dayanıklılık" kavramlarını simgelediği benimsenmiştir.
Üçgen pek çok uygarlığın alfabesinde bir harf, bir karakter olarak yer almıştır. Orhon ve Yenisey yazıtlarında görülebileceği gibi, Proto - Türkler’in runik alfabesinde de kullanılmaktaydı. Alfabelerde olduğu gibi, tradisyonlarda da üçgen sembolü genellikle, eşkenar üçgenle belirtilmiştir.
Bir İddaya göre, Mısır Piramitlerinin yanlarının üçgen olması mimari tesadüf değildir. Eski Mısır’da eşkenar üçgenin, Tanrı ile Nur’un sembolü oluşunun ve İsis-Osiris-Horus üçlemesinin etkili olduğu düşünülmektedir. Mısırlıların mimaride oranlama konusundaki başarıları, sanatsal ifade biçimlerinin hepsinde ortaya çıkmakta ve sayı sembolizmine verdikleri önemi vurgulamaktadır. Bu oranların belli dini kavramları ifade eden anlamlar taşımaları yüksek olasılıktır.
Bilindiği gibi Yahudiler dinî sembollere de büyük önem verirler. Bu sembollerin en başta gelenleri, sinagoglarda bulunan yedi kollu şamdan, iç içe geçmiş iki üçgen ve borazandır.
İç-içe geçmiş, biri ters, biri düz iki üçgenin bir anlamı vardır. Bir kelimenin anlamını gösteren bu tür bir simge, ideogram ya da bir monogram olabilir. İç içe geçmiş iki üçgen, aynı zamanda hem gökyüzünü hem de yeryüzünü simgeler. Üçgen, toprak, su ve havayı, anne, baba ve çocuk ilişkisini, geçmişi, şimdiki zamanı ve geleceği simgeler.[6] Yahudilikte üçgen, ayrıca "Sinay Dağı"nı sembolize eder.
Hz. Musa, Mısır’dan ayrıldıktan sonra bu ezoterik sembolizmi iki üçgenin iç içe geçmesi ile dile getirmiştir. Bu sembol daha sonraları İsrailoğulları’nın dinsel ve ulusal simgesi haline gelmiştir. Şu anda Siyonizmin sembolüne dönüş­müş olsa da temeli yukarıda dile getirmiş olduğumuz gibi çok eskilere dayanmaktadır.
Tepe noktası yukarıya bakan üçgen göğü, aşağıya bakan üçgen ise yerin sembolü konumundadır. Bunların iç içe geç­mesi tasavvufta “Vuslat” olarak ifade edilen göğün ve yerin evliliğinin yani göksel bilgilerin yeryüzünde ortaya çıkmasını ifade eder ki, bu durum varlığın şuurlanmasıyla ortaya çıka­cak bir sürece karşılık gelir. Bir başka deyişle göksel bilgile­rin insanda tezahür etmesi anlamına gelir.
Ters çevrilmiş pembe üçgen, Nazilerin, toplama kamplarında, homoseksüelleri ayırt etmek için kullandıkları semboldü. Homoseksüeller ters çevrilmiş pembe üçgen rozeti takmak zorunda bırakılmışlardı, Yahudiler ise sarı üçgen.[8] Yahudi tutsaklar, sarı üçgenlerin üzerine, tutuklanma nedenini gösteren ikinci bir üçgen de takmak zorunda kalmışlardır. Bu ikinci üçgen ile birlikte winkel'leri "Davud Yıldızı" şeklini alıyordu.
Üçgen, Masonlukta çok önem verilen ve en değerli tutulan simgelerden biridir. Yüzey (iki boyutlu) geometrik şekillerin ilki ve en basiti olmakla birlikte, diğer şekilleri oluşturduğu için onlardan üstün tutulur.
Üçgen, Masonluğun önemli sembollerinden birisidir. Mimar Sinan Dergisi'nde üçgen üzerine şunlar yazılıdır:
"Sembol'e örnek olarak "üçgen", allegori'ye örnek olarak da "Hiram Efsanesi" gösterilebilir. Üçgen, operatif Masonlar tarafından teslisin sembolü olarak kabul edilmiş ve böylece spekülatif Masonluğa intikal etmiştir."
Şunu da belirtmek gerekir ki üçgen sembolü çoğu zaman içinde yer alan bir göz sembolüyle birlikte kullanılır. Mason localarında ve eserlerinde yer alan ışık saçan üçgen içindeki göz simgesi dikkat çekicidir. Bu sembol, Masonlara, kendilerine verilen sırları titizlikle saklamaları gerektiğini ve "göz"ün üzerlerinde olduğunu hatırlatır.
Can Metedoran'ın fotoğrafı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder