İsis, Mısır tarihi boyunca en önem verilen tanrıça. Kardeşi Osiris ile evli ve Güneş Tanrısı Horus’un annesi… Aynı zamanda Typhon (Yani Seth) ve Nephthys’in de kardeşi…
Rivayete göre kadim dünya 360 günden oluşuyordu ve Kozmik Akıl Tanrısı tarafından 5 gün beş tanrı ve tanrıçayı doğurma görevi için bir araya getirilmişti. Bu beş günün ilkinde Osiris, üçüncüsünde Typhon, dördüncüsünde ise İsis doğmuştur. Buradaki dört sayısı tanrıçanın toprak ve elementlerle olan ilişkisini göstermektedir.
Birçok farklı isimle karşımıza çıkan Mısırlı tanrıça, kadim dünyanın hemen bütün dinlerinde doğanın doğurganlığı ilkesini temsil etmektedir. O, on bin isimli tanrıça olarak bilinir ve Hıristiyanlık tarafından Bakire Meryem’e dönüştürülmüştür. Bütün canlıları ve bunlar arasında en önemlisi Güneş’i doğuran o olsa da efsanelere göre o hala bakiredir. Ve Zodyaktaki Başak (Virgo) takımyıldızı ile ölümsüzleştirilmiştir.
Apuleius’un Altın Eşek’in on birinci kitabında, tanrıça güçleri ve özellikleriyle ilgili bizlere şu bilgileri veriyor;“Bakın… Dualarınızı kabul ediyorum. Sizinle birlikteyim; Ben, doğayım, her şeyin anası, bütün elementlerin kraliçesi, ilk nesil, tanrıların büyüğü, ölülerin ruhlarının egemeni, semavi varlıkların ilki, Tanrı ve Tanrıçaların benzeri tek biçim. Semavinin doruklarındaki ışıkların, denizin şifalı esintilerinin, yer altı âlemlerinin perişanlık veren sükûtunun yöneticisi, yeryüzündeki herkesin farklı isimler ve biçimlerle tanıdığı ben, İsis’im. Eski Frigyalılar bana Pessinuntika, Tanrıların Anası;
Atinalı yerliler Minerva; Kıbrıslılar Paphian Venüs, ok taşıyan Giritliler Diana Dictynna; üç dilli Sicilyalılar Styx’li Proserpine, Eleusisliler kadim tanrıça Ceres derler. Bazıları için ben Juno’yum, diğerleri için Bellona, diğerleri için Hecate ve kimileri için de Ehamnusia. Kutsal Güneş’in ışınlarını doğar doğmaz alan Etiyopyalılar bana Arii derler ve kadim bilgide ileri Mısırlılar bana uygun seremonilerle taparak gerçek ismimle seslenirler;
Kraliçe İsis.”
İsis heykeli, Güneş, Ay ve yıldızlar ile İsis’in yöneticisi olduğu düşünülen yeryüzüyle ilgili birçok sembolle süslenirdi. Kadim filozoflara göre o Evrensel Doğa’nın bütün doğurganlığın anasının kişileşmesiydi. Tanrıça genellikle yarı çıplak, hamile, bazen de yeşil veya siyah veyahut yeşil, beyaz, siyah ve kırmızının karışımı renklerde bol bir örtüyle örtülmüş olarak temsil edilmiştir.
Yeşil renk yeryüzünü kaplayan bitkilere işaret eder. Siyah, yeni bir hayat ve doğum yolu olarak ölüm ve çözülmeyi gösterir. Beyaz, sarı ve kırmızı, çürümenin siyahının ardından gelen evrensel, Hermetik, simyasal tıbbın üç ana rengini gösterir. İsis, bilge insanın Büyük Çalışmasının, Felsefe Taşının, Hayat İksirinin ve Evrensel Çarenin temsilcisi ve imgesidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder