MÖ 12. yüzyılda Boğazları geçerek Anadolu’ya yerleşen ve Avrupa kökenli bir kavim olan Frigler MÖ 8. yüzyılda başkenti Gordion olan büyük bir uygarlık kurmuşlar. Frigler, kurdukları uygarlık ve bıraktıkları eserlerle olduğu kadar, kralları üzerine anlatılagelen efsanelerle de tarihe geçmişler… Bu efsanelerin en bilinenleri; kente en erken gelen kişi oluğu için tahta çıkan Kral Gordios ile her tuttuğu altın olan Kral Midas hakkında anlatılanlardır. Bunlara kimsenin çözemediği meşhur düğümü kılıcıyla keserek çözen ve Gordion’da bir kış geçiren Büyük İskender’in efsanesi de eklenebilir.
Adını “Kral Gordios’un Kenti” anlamındaki Gordieion’dan alan Frigya başkentinin bilinen tarihi, Erken Tunç Çağı’nda başlıyor. Gordion kenti Hatti, Asur ve Hitit dönemlerinde de önemli bir yerleşim yeri olmuşsa da en parlak dönemini Frigler ve özellikle de Kral Midas döneminde yaşamış. Daha sonra Kimmer, Lidya, Pers, Sparta, Makedon, Galat, Roma, Bizans egemenliklerine de tanık olan kentin önemi Seçuklu ve Osmanlı dönemlerinde azalmış. Gordion böylesine zengin geçmişiyle olduğu gibi hatta bundan daha çok yarattığı ilginç efsanelerle de tarihe geçmiş…
Midasın kulakları eşek kulakları
Bu efsanelerin bir diğerinde de, Güneş Tanrısı Apollon, Doğa Tanrısı Pan’la yarıştığı ve Frig Kralı Midas’ın hakem olduğu yarışmada, lir çalan kendisi yerine flüt çalan Pan’ı seçen Midas’ın kararını beğenmez. Midas yanlış bir karar vermiştir, çünkü “sadece anlayan kulakların” duyabileceği lir yerine, herkesin anlayabileceği kavalı seçmişir. Bu duruma çok kızan Apollon ceza olarak Midas’ın kulaklarını büyütür. Önceleri sadece berberinin bildiği bu sır zamanla yayılır ve kralın “Eşek Kulaklı” Midas olarak anılmasına neden olur… Midas’ın kulakları hakkındaki bir başka rivayet ise bu ilginç şöhretinin, ülkesinde kurduğu istihbarat sisteminin büyüklüğünden kaynaklandığı şeklindedir…
Değerli eşyalar tümülüste
MÖ 725-675 yılları arasında yaşayan Frig Kralı Midas’ın ölümünden sonra zamanın geleneklerine göre yaptırılan tümülüs, bölgede yer alan çok sayıdaki tümülüsün en büyüğü olarak dikkat çeker. 53 metre yüksekliğinde ve 300 metre çapındaki bu dev tümülüsün orijinal yüksekliği 80 metre iken zamanla erezyon ve insan müdahalesi sonucu bu rakam biraz azalmış olsa da halen Anadolu’daki tümülüsler arasında ikinci en yükseği olmak özelliğini koruyor.
Tarihte kral ve soylular için toprak yığılarak yapılan birer anıt mezar olan tümülüsler, buralara gömülen değerli eşyalarla dönemin uygarlık düzeyini yansıtması bakımından da önemli olmuş. Kral Midas’ın Tümülüsü’nün kazısı 1957’de gerçekleştirilmiş. Türk mühendisler ve Zonguldaklı maden işçileri tarafından yapılan 82 metrelik tünel üç yılda tamamlanmış ve iç ölçüleri 5.15 x 6.20 metre olan ahşap mezar odasına ulaşılmış. Dıştan ayrıca tüf taşından yapılmış duvarların çevrelediği ve zamana dayanıklı ardıç ve sedir tomruklarının birbirleri üzerine bindirilmeleriyle oluşturulan mezar odası halen ziyarete açık. Mezar odasının bir maketi Gordion Müzesi’nde, mezardan çıkarılan Kral Midas’ın kafatası ile burada bulunan tunç yemek takımları ve fibulalar (Friglerin giysilerini tutturdukları çengelli iğneler) Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergileniyor.
Nasıl gidilir?
Ankara’ya 100, Polatlı’ya 30 kilometrelik kadar uzaklıktaki Gordion’a Ankara Eskişehir yolunu takiben ulaşılabilir. Burada, Kral Midas’ın tümülüsünden başka, çoğunlukla Gordion antik kentine ait buluntuların sergilendiği Gordon Müzesi ile Yassıhöyük köyündeki Gordion Antik Kenti’nin kalıntıları da ziyaret edilebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder