29 Temmuz 2015 Çarşamba

Mısırlı'larda Mumyalama

Tanrı Osiris'in parçalara ayrılan vücudunun bir araya getirilerek tekrar canlanması, eski Mısırlıların ölüm sonrasında da bir hayatın olduğuna inanmalarına neden olmuştur. Mısırlılar, ölüyü ikinci hayatına hazırlamak için vücudunun korunması gerektiğine inanmışlar ve bu şekilde mumyalama işlemini ortaya çıkarmışlardır.

Mumyalamanın doğru yapılması önemliydi. Eski Mısırlılar, insan ruhunun "ba", "ka" ve "akth" adlı 3 ruhtan oluştuğuna inanıyordu. Ölüm sonrasında, kişinin tekrar canlanması icin bu ruhları korumak zorundaydılar. Özellikle, üç ruhtan biri olan "ba" nın vücudu tanıması için bu gerekliydi. Ruhlardan birinin ölümü, diğerlerinin de yok olması anlamına geliyordu. "Ba" adlı ruhu, insan başlı bir kuş olarak betimlerler ve bu ruhun, kişinin karakterini, kişiliğini temsil ettiğine inanırlardı. "Ba" nin mezar içinde yaşadığını düşünürlerdi. "Ba" , sürekli olarak mezarda kalmaz, özgürce hareket eder  ve daha sonra tekrar mezara geri dönerdi.

"Ka" adlı kısım ise, ölünün benzeriydi. "Ka", insan figüründe ve kolları kalkık olarak veya sadece bir çift kalkmış el olarak temsil edilirdi. "Ka", vücuda yakın olmak zorunda olduğundan mezarı terk edemezdi. "Ka" nın besine, içeceğe ve kıyafete ihtiyacı vardı. Bu nedenle ölünün yakınları, düzenli olarak mezarı ziyaret eder ve bu ihtiyaçlarını karşılarlardı.

"Akh" ise, ölümsüzlüğü temsil ederdi ve "ba" gibi kuş şeklinde sembolize edilirdi. Kişinin ölümüyle ölüler diyarına doğru yolculuğa cikar ve diger hayatta yerini alırdı.

Mumyalama işlemi, bir grup görevli tarafından gerçekleştirilirdi. Bu kişiler, dinsel ve cerrahi eğitim almış insanlardı. Mumyalama ekibinin en yetkilisi, baş rahipti ve Anubis’ i simgeleyen çakal bir maske takardı. Anubis, ölülerin tanrısıydı ve mumyalama işleminin doğru yapılıp yapılmadığını denetlerdi. Anubis, aynı zamanda, ölümlüler ülkesinde gercekleştirilen, kalbi teraziye koyma sermonisine de eşlik ederdi. Ölünün kalbini, terazinin bir gözüne koyardı. Terazinin diğer tarafına da dürüstlüğü ifade eden bir tüy konulurdu.
Kalp, tüyden daha hafif olursa; kişinin iyi bir hayat geçirdiği kabul edilirdi ve yeni hayatına geçişine izin verilirdi. Bu sırada bütün olup biteni, tanrıların katibi Troht yazarak not alırdı. Mumyalama işleminin gerçekleştirildiği mekan, taşınabilir, ölünün evi yakınına kurulan bir çadır veya tapınaklarla bağlantısı olan özel bir mumyalama yeriydi. Öncelikle vücut, yıkanıyordu. Daha sonra, özel bir masaya yatırılıyordu. Burun deliğinden çengele benzeyen bir alet yardımı ile beyin, dışarı çıkarılırdı. Kalan parçaları da, ilaç yardımı ile kurutuyorlardı.

Vücut içindeki yumuşak kısımların çıkarılmasının nedeni, çürümeyi önlemekti. Göz ve yanakların çökmemesi için bu yumuşak kısımlara keten tamponlar konuluyor, ölünün göz kapakları da kapatılıyordu. Habes adlı bir aletle karnın solu kesilerek mide, karaciğer, akciğer ve bağırsaklar çıkarılıyordu. Kalp, vücut içinde, hesaplaşma günü için bırakılıyordu.

Bunlara da göz atın;

Tılsım;  insanların  manevi  yapısına etki edecek bazı  esmaları,  ayetleri ve  duaları kullanarak hazırlanan nesneye, sembollere  ya da yazıya denir.

Günümüz koşullarına uyarlanan Tılsım Çeşitleriyle tanışmaya hazırsanız;

İletişim: 
canmetedoran@gmail.com

Tılsımlar Hakkında Detaylı Bilgi Almak İçin Tıklayınız..

Metedoran Nedir?

Tılsımlı Kolye Yüzük

Ev-Ofis Tılsımı (Bereket Tılsımı)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder