Güneş, güneş sistemi için ne ise beyin de vücudumuz için odur. Beynimiz sadece vücudumuzdaki önemli faaliyetlerin sürdürülmesini değil, aynı zamanda onların etkin işleyişini de sağlamaktadır. Bu makalede beynimize zarar veren bazı günlük alışkanlıklardan bahsedeceğiz.
Biliyor Muydunuz?Uyurken kafanızı bir eşarp ya da bere ile örtmek, beyni ihtiyaç duyduğu oksijen miktarından yoksun bırakır aynı zamanda karbondioksit miktarını da arttırır, bu da beyin için oldukça zararlıdır.
Beynin insan vücudu için ne kadar önemli olduğundan bahsetmeye gerek bile yok. Bizi hayvanlardan ayıran ve en üstün tür yapan beynimizdir. Ancak beynimize nasıl zarar verdiğimizin farkında bile değiliz. Yaptığımız bazı zararlı alışkanlıklar nedeniyle beynimizin gücüne ve etkinliğine zarar vermekteyiz, bu da genel sağlığımızı etkilemektedir. Aşağıda beynimize zarar veren bazı gündelik alışkanlıklardan bahsedeceğiz.
-Kahvaltıyı Atlamak:Bir çoğumuz kahvaltının önemini biliyoruz ama yine de önemsemiyoruz. Kahvaltı sadece günün en önemli öğünü olmakla kalmaz aynı zamanda gün içinde yaptığınız aktiviteler üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Saatlerce uykudan sonra beyin işleyişine başlamak için enerjiye ihtiyaç duymaktadır. Kahvaltıyı atlayarak sadece beynimizi ihtiyacı olduğu enerjiden mahrum bırakmakla kalmıyor aynı zamanda, yüksek kalorili ve sağlıksız gıda seçenekleri ile kahvaltıyı geçiştirmeye zorluyoruz.
-Aşırı Şeker Tüketimi:Hepimiz şekerli şeyleri çok severiz. Şeker beynimizdeki ödül merkezlerini uyardığı için ilk tadına baktığımız andan itibaren daha da çok tüketmek isteriz. Aşırı derecede bağımlılık yaratmasının yanı sıra, aşırı şeker tüketimi bilişsel rahatsızlıklar, depresyon ve hafıza sorunlarına neden olabilmektedir.
-Aşırı Yemek:Sağlıksız beslenme alışkanlığı bulunan kişiler kendilerini kalp yetmezliği, obezite, metabolizma sorunları, ruh halinde değişimler, diyabet ve daha pek çok hastalık için risk altında bırakırlar. Aşırı yemek yemenin de beyin üzerinde aşırı tüketimine benzer şekilde etkisi vardır. Beyne mutluluk hissi verdirten bir hormon olan “dopamin” salgılatır. Aşırı yemek beynin biyokimyasal yapısını değiştirmesinin yanında, vücutta ve beyinde sürekli daha fazla yeme isteği yaratır.
-Sigara İçmek:Sigaranın zararlı etkilerinin sadece akciğerlerimiz ve kalbimiz üzerine değil, aynı zamanda beynimiz üzerinde de etkisi olduğuna hiç şüphe yok! Nikotin, dopamin salımına neden olmasının yanında beyin korteksinin incelmesine neden olur. Beyin korteksinin incelmesi hafıza bozuklukları, anksiyete ve depresyon ile ilişkilidir, aynı zamanda Alzheimer ve şizofreni riskini de arttırmaktadır.
-İyi Hissetmediğiniz Halde Çalışmaya Devam Etmek:Kendimizi iyi hissetmediğimiz halde çalışmaya devam ettiğimizde, zaten zayıf olan beynimize daha da fazla sorumluluk yükleriz. Çoğumuz bunu yaptığımızın farkında bile değiliz. Hastalık sırasında beynimiz vücudumuzdaki bakterileri dışarı atabilmek ve bağışıklık sistemini düzenlemek için ekstra çaba harcamaktadır. Yani iyi hissetmediğiniz zamanlarda beyninizi çalışmaya zorlayarak, beyninizin etkinliğine zarar vermekle kalmıyor aynı zamanda sağlığınız için odaklanmasına da engel oluyorsunuz.
-Uykusuz Kalmak:Uyku beynimizin işleyişi için olmazsa olmazdır. Beynimizin vücudumuzdaki toksinleri temizlemek için gerekli süreçleri başlattığı zamanlar derin uyku döngüleri sırasındadır. Uykusuz kalmak beyin hücrelerini öldürmenin yanı sıra hücresel yenilenmeyi de hasara uğratmaktadır, bu da ciddi bilişsel bozukluklara ve zaten beyin hasarı olan kişilerde nörodejenerasyona neden olabilir.
-Hava Kirliliği:
Soluduğumuz hava çeşitli gazların bir karışımıdır ve diğer gazlara oranla içinde oksijen daha az bulunmaktadır. Bu oksijen beynimiz için hayat kurtaran bir ilaç gibidir. Kirli havayı soluduğumuzda beynimiz için gerekli oksijen gereksinimini karşılayamayız bu da beynimize zarar verebilir.
-Beyni Aktive Eden Aktiviteler Yapmamak:Beynimiz, beynimizi aktive eden yazmak, düşünmek ve konuşmak gibi aktivitelere ihtiyaç duymaktadır. Beynimizi bu tür aktiviteler ile yeterince meşgul etmezsek beyin korteksimiz küçülebilir. Bu da kesinlikle başınıza gelmesini istemeyeceğiniz bir durumdur.