|
18 Haziran 2016 Cumartesi
Sebe Suresi
13 Haziran 2016 Pazartesi
Astral Seyahat Kaça Ayrılır?
Astral seyahat kaç bölüme ayrılır bir inceleyelim.
Tahi mekan, tahi zaman diye 2 gurubumuz vardır.
Tahi mekan :
Mekan kelimesinden olayın zaten mekan değiştirme olduğunu anlıyoruz gel gelelim bu sistem kendi arasında kaça ayrılır.
*Bedenen astral seyahat
*Cin çekmesi ile güçlü bir akışla gelen astral seyahat
*Gayb boyutu açık kimselerin çokca deneyimleri ile yapılan astral seyehat
*Telkinli astral seyehat
( Bedenen yapılan Astral Seyahat )
Tahi mekan kelimesinin özüdür bu makama ermek için evliya ilim alimi veya maneviyatı çok yüksek olupta Allah tarafından çokca uzaklara yoğunlaşarak gitmek ve bedenende o uzak mesafeyi kat etmektir.
Örneğin Abdül Kadir Geylani gibi evliyaların üstadının Bağdat'tan bir aylık yola her akşam gidip gelmesidir.
Yada Cinlerin en güçlülerinde önce Asaf B. Behriye'nin Belkıs'ın tahtını konuşurken fark ettirmeden getirmesidir.
(Cin çekmesi ile yapılan güçlü Astral Seyahat)
Bu astral seyahat türü kişiye göre değişir. Cinin yardımı ile yapılır hatta bütün iş cine bağlıdır.
Uyumakla uyumamak arasındaki büyük enerji zayıflığı anında başlar ve ortalama 100 w gibi bir elektrik akımına uğrar ve ardında ise büyük bir ürperme ile bir anda bedeninizin havalandığını ve öyle bir hızlı hareketle çekildiğini görürsünüz ki bu astral seyahat değilde sanki bedenen uçuyorsunuz gibi olur bire bir yaşarsınız ve jet hızında yükselir, yükseklik korkunuz var ise çokca korkabilirsiniz.
Eğer cin ile dost değilde size düşman ise sizi korkutacağı şekillere sokarak eziyet eder.
Birde bu cinlerin farklı ve herkesin istediği tarz bir (astrala) çıkarışı vardır bu çokca nadir yaşanır bu astral ise gayet kontrolsüz yapılır sadece örnekle açıklayayım.
Örnek;
Kız gece yatağında terlemiş sıcaktan bunalmış halde idi birden kalkıp duşa girdi duşu bittikten sonra ise yatağına geri döneceği sırada birde ne görsün yatağında zaten kendisi yatıyor bir çığlık atmaya başlayınca birden yatağında uyandı.
Gayb boyutu açık insanların yani gerek ruhane cıkışları kolayda ve uzun zamandır deneyip başarılı olmuş insalar duru görü ve astral ile aynı oranlı olup uzak mekanlara anlık gidip gezebilirler.
Eğer giden kişi cinleri de görebilen birisi ise gerek cinleri gerekse ruhanileride görebilir.
( Telkinli Astral )
Bu olay en basiti ve işe yeni başlayanlar için bire birdir işin ehli bir kişi tarafından bazı görüntülere yoğunlaşması istenilir.
Yoğunlaştıkca ehil kişi belli bir yerlerde adayı gezdirir verdiği telkin ilgi ve yardımcı olması sebebi ile hayale benzeyen görüntüler gördürür ve zamanla bu görüntülerin içinden hayaller çıkar ve çıkan hayal ise belli bir süre sonra unutulur.
Sonrasında ise telkin Astralda doğru yerlere yönelik bir eğitim süreci başlar.
(Tahi zaman )
Adı üzerine zaman kelimesi aklımıza zamanda yolculuk getirir direkt olarak. Doğru mu sizce?
( Cevap: Doğru )
Ama bu zamanda yolculuk kelimesi bizi yanıltmasın bu yolculukta geleceğe dair bir şey yoktur geçmiş odaklıdır yani astral yapan bir kişi gayb aleminde perde açmış ise ruhani bir çıkışla geçmişte yanan olayı görüp orada olayı izleyip anlatabilir.
Bu işte Astral kadar duru görününde çokca iyi olması lazımdır.
Eğer aday cinlerle bağlantılı ise yardım alıyorsa olayı noktası noktasına gayet net görebilir ama buda büyük çalışma emek gerektirir.
Sadece geçmiş değil bu konuda kendini geliştirmek isteyen duru görüsü zayıf ise o an yaşanan bir olayı astral olarak izlemeye çalışarak kendini geliştirmesi lazımdır.
Tahi mekan, tahi zaman diye 2 gurubumuz vardır.
Tahi mekan :
Mekan kelimesinden olayın zaten mekan değiştirme olduğunu anlıyoruz gel gelelim bu sistem kendi arasında kaça ayrılır.
*Bedenen astral seyahat
*Cin çekmesi ile güçlü bir akışla gelen astral seyahat
*Gayb boyutu açık kimselerin çokca deneyimleri ile yapılan astral seyehat
*Telkinli astral seyehat
( Bedenen yapılan Astral Seyahat )
Tahi mekan kelimesinin özüdür bu makama ermek için evliya ilim alimi veya maneviyatı çok yüksek olupta Allah tarafından çokca uzaklara yoğunlaşarak gitmek ve bedenende o uzak mesafeyi kat etmektir.
Örneğin Abdül Kadir Geylani gibi evliyaların üstadının Bağdat'tan bir aylık yola her akşam gidip gelmesidir.
Yada Cinlerin en güçlülerinde önce Asaf B. Behriye'nin Belkıs'ın tahtını konuşurken fark ettirmeden getirmesidir.
(Cin çekmesi ile yapılan güçlü Astral Seyahat)
Bu astral seyahat türü kişiye göre değişir. Cinin yardımı ile yapılır hatta bütün iş cine bağlıdır.
Uyumakla uyumamak arasındaki büyük enerji zayıflığı anında başlar ve ortalama 100 w gibi bir elektrik akımına uğrar ve ardında ise büyük bir ürperme ile bir anda bedeninizin havalandığını ve öyle bir hızlı hareketle çekildiğini görürsünüz ki bu astral seyahat değilde sanki bedenen uçuyorsunuz gibi olur bire bir yaşarsınız ve jet hızında yükselir, yükseklik korkunuz var ise çokca korkabilirsiniz.
Eğer cin ile dost değilde size düşman ise sizi korkutacağı şekillere sokarak eziyet eder.
Birde bu cinlerin farklı ve herkesin istediği tarz bir (astrala) çıkarışı vardır bu çokca nadir yaşanır bu astral ise gayet kontrolsüz yapılır sadece örnekle açıklayayım.
Örnek;
Kız gece yatağında terlemiş sıcaktan bunalmış halde idi birden kalkıp duşa girdi duşu bittikten sonra ise yatağına geri döneceği sırada birde ne görsün yatağında zaten kendisi yatıyor bir çığlık atmaya başlayınca birden yatağında uyandı.
Gayb boyutu açık insanların yani gerek ruhane cıkışları kolayda ve uzun zamandır deneyip başarılı olmuş insalar duru görü ve astral ile aynı oranlı olup uzak mekanlara anlık gidip gezebilirler.
Eğer giden kişi cinleri de görebilen birisi ise gerek cinleri gerekse ruhanileride görebilir.
( Telkinli Astral )
Bu olay en basiti ve işe yeni başlayanlar için bire birdir işin ehli bir kişi tarafından bazı görüntülere yoğunlaşması istenilir.
Yoğunlaştıkca ehil kişi belli bir yerlerde adayı gezdirir verdiği telkin ilgi ve yardımcı olması sebebi ile hayale benzeyen görüntüler gördürür ve zamanla bu görüntülerin içinden hayaller çıkar ve çıkan hayal ise belli bir süre sonra unutulur.
Sonrasında ise telkin Astralda doğru yerlere yönelik bir eğitim süreci başlar.
(Tahi zaman )
Adı üzerine zaman kelimesi aklımıza zamanda yolculuk getirir direkt olarak. Doğru mu sizce?
( Cevap: Doğru )
Ama bu zamanda yolculuk kelimesi bizi yanıltmasın bu yolculukta geleceğe dair bir şey yoktur geçmiş odaklıdır yani astral yapan bir kişi gayb aleminde perde açmış ise ruhani bir çıkışla geçmişte yanan olayı görüp orada olayı izleyip anlatabilir.
Bu işte Astral kadar duru görününde çokca iyi olması lazımdır.
Eğer aday cinlerle bağlantılı ise yardım alıyorsa olayı noktası noktasına gayet net görebilir ama buda büyük çalışma emek gerektirir.
Sadece geçmiş değil bu konuda kendini geliştirmek isteyen duru görüsü zayıf ise o an yaşanan bir olayı astral olarak izlemeye çalışarak kendini geliştirmesi lazımdır.
11 Haziran 2016 Cumartesi
Kelime-i Şehadet Nedir? Kelime-i Şahadet'in Önemi
Kelime i şehadet nedir? Kelime-i Şehadet anlamı, Kelime-i Şehadetin okunuşu, Kelime-i Şehadet Arapça ve anlamı,Kelime-i Şehadet okunuşu ve yazılışı bu sayfada derledik. İşte Kelime-i Şehadet hakkında tüm ayrıntılar.
Şehadet; Allah'ın davasına tanıklık etmektir.
Kelime-i Şehadet getirmek; islamın 5 şartından ilkidir. Kelime-i Şehadet İslam'ın en özlü bir ifadesidir.
Kelime-i Şehadet Arapça yazılışı اَشْهَدُ اَنْ لاَ اِلهَ اِلاَّ اللهُ وَاَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ
Kelime-i Şehadet okunuşu: "Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü" demektir.
Kelime-i Şehadet anlamı: Ben şehadet ederim ki (tanıklık ederim ki), (Yani görmüş gibi bilirim ve bildiririm ki) Allah"tan başka ilah yoktur. Ve yine şehadet ederim ki (tanıklık ederim ki), Hz. Muhammed Aleyhisselam Onun kulu ve resulüdür.
Kelime i Şehadet ve Onun dil ile ikrarının hükmü ile ilgili hadisler
Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Ben, insanlar Allah'tan başka ilahın olmadığına, Muhammed'in de Allah'ın elçisi olduğuna şehadet edinceye, namaz kılıncaya, zekat verinceye kadar onlarla savaş etmekle emrolundum. Bunları yaptılar mı, kanlarını, mallarını bana karşı korumuş (emniyet altına almış) olurlar. İslam'ın hakkı hariç. Artık (samimi olup olmadıklarına dair) durumları Allah'a kalmıştır" (Müslim'deki rivayette "İslam'ın hakkı hariç" ibaresi mevcut değildir.)
Ravi: İbn-i Ömer
Kaynak: Buhari, İman 17; Müslim, İman 36, (22)
Şehadet; Allah'ın davasına tanıklık etmektir.
Kelime-i Şehadet getirmek; islamın 5 şartından ilkidir. Kelime-i Şehadet İslam'ın en özlü bir ifadesidir.
Kelime-i Şehadet Arapça yazılışı اَشْهَدُ اَنْ لاَ اِلهَ اِلاَّ اللهُ وَاَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ
Kelime-i Şehadet okunuşu: "Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü" demektir.
Kelime-i Şehadet anlamı: Ben şehadet ederim ki (tanıklık ederim ki), (Yani görmüş gibi bilirim ve bildiririm ki) Allah"tan başka ilah yoktur. Ve yine şehadet ederim ki (tanıklık ederim ki), Hz. Muhammed Aleyhisselam Onun kulu ve resulüdür.
Kelime i Şehadet ve Onun dil ile ikrarının hükmü ile ilgili hadisler
Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Ben, insanlar Allah'tan başka ilahın olmadığına, Muhammed'in de Allah'ın elçisi olduğuna şehadet edinceye, namaz kılıncaya, zekat verinceye kadar onlarla savaş etmekle emrolundum. Bunları yaptılar mı, kanlarını, mallarını bana karşı korumuş (emniyet altına almış) olurlar. İslam'ın hakkı hariç. Artık (samimi olup olmadıklarına dair) durumları Allah'a kalmıştır" (Müslim'deki rivayette "İslam'ın hakkı hariç" ibaresi mevcut değildir.)
Ravi: İbn-i Ömer
Kaynak: Buhari, İman 17; Müslim, İman 36, (22)
Hz. Peygamber (sav) ashabıyla otururken bir adam gelerek gizlice bir şeyler fısıldadı. Ne gibi bir sır tevdi etmişti bilmiyorduk. Nihayet Hz. Peygamber (sav) onu açıkladı. Meğerse o zat, münafıklardan birini öldürmek için izin istiyormuş. Adama: "Peki o Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın elçisi bulunduğuna şehadet etmiyor mu?" diye sordu. Adam: "Hayır o şehddeti ikrar etmiyor" dedi. Hz. Peygamber (sav): "Namaz kılıyor mu2" diye sordu. Adam: "Hayır namaz da kılmıyor" deyince, Hz. Peygamber (sav): "Allah'ın öldürmekten beni men ettiği kimseler işte böyleler!" buyurdu.
Ravi: Ubeydullah İbnu Adiy İbnu'l-Hıyar
Kaynak: Muvatta,Kasru's-Salat 84, (1, 171)
Resulullah (sav)'ın şöyle söylediğini haber verdi: "Kim Lailahe illallah der ve Allah'tan başka mabudları reddederse, Allah onun malını ve kanını haram kılar. (Samimi olup olmadığı) meselesi Allah'a aittir." (Yine Müslim'in bir başka rivayeti "Kim Allah'ı birlerse" diye başlar ve yukarıdaki şekilde devam eder (38. hadis).)
Ravi: Tarik el-Eşca'i
Kaynak: Müslim, İman, 37, (23)
10 Haziran 2016 Cuma
Açık Hissetme / İç Sesi Dinleme
Durusezi ya da Açık Hissetme
Durusezi, içsel bilme yeteneğimizdir. Daha iyi bilinen sezgisel yeteneklerden biridir ve geliştirilmesi ve kullanılması görece daha kolaydır. Örneğin;hiç az önce insanlar arasında tartışma yaşanmış bir odaya girdiğiniz ve bu durumu hissettiğiniz oldu mu? Bunun nasıl gerçekleştiğini biliyor musunuz?Enerji odada gezinmeye devam ettiğinde, durusezi yeteneğiniz yoluyla tartışmaya neden olan duyguları fark edersiniz. Diğer bir değişle,az önceki anlaşmazlığın doğurduğu huzursuzluğu ve negatif enerjiyi hissedersiniz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)